Her büyük roman, içinden çıktığı roman geleneğine bir baş-
kaldırıdır. Bu, yenilikçi yazarlar açısından önemli bir nokta-
dır. Yeni denemelere giriştiğiniz, mevcut anlayışların dışında
yazmaya çalıştığınız zaman kuşkusuz bir dirençle karşılaşır-
sınız. Geçerli olan beğeni ölçütlerinin dışına çıkmış olursu-
nuz. Bunun bedeli de anlaşılamamak, çok sert eleştirilmek
ya da görmezden gelinmektir. Sükût suikastına uğramaktır.
Yazarları kuşkusuz üzer bu durum. Ama yaratıcılığın doğa-
sında vardır bu: “Bakın, sizin söylediğiniz, sizin yazdığınız
gibi yazmıyorum, yine de anlayın beni, okuyun!” der yenilikçi
yazar. Hem meydan okur hem de beğenilmek ister.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada geçen “sükût suikastına
uğramak” sözü ile ifade edilen durumlardan biri değildir?