O günlerde yazdığımız hikâyelerin içindeki her ayrıntıyı tüfek bellerdik ve bu tüfekler ille de patlayacak diye belki farkına bile varmadan hikâyelerimizi insanı rahatsız edici kocaman gürültülerle doldururduk. Başka bir deyişle ayrıntıları birbirine akıl ipiyle sımsıkı bağlardık.
Bu parçada geçen “akıl ipiyle sımsıkı bağlamak” sözü ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?