Duvarlardaki resimlerin dört yanından püskül püskül örümcek ağları sarkıyordu. Aynalar, eşyayı yansıtmaktan çok, üzerlerindeki toza öteberi yazmaya yarayabilirdi. Halılar leke içindeydi. Divanın üstünde bir peşkir unutulmuştu. Hemen her sabah, ekmek kırıntılarıyla dolu masaların üstünde bir önceki akşam yemeğinden kalmış bulaşık bir tabak, bir tuzluk ve yarım dolu bir bardak görülürdü. Ev sahibinin hırpani hâli ile miskin ve hayata boş vermiş kişiliği bu tabloyu tamamlayan en önemli aksesuardı. ‘‘----’’ atasözünün tam da bu durumu betimlediği söylenebilirdi.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki atasözlerinden hangisi getirilmelidir?