Divan şiirini biraz düşünürsek onun hep bir mücevherin peşinde koştuğunu görürüz. Divan şairinin sevgilisi önceden çizilmiş, hayalî olduğu kadar da gülünç bir prototiptir. Divan şairi bu kadına hep aynı biçimde yaklaşır. O kadın mükemmeldir, sanemdir. Şair de başka rakiplerle onun yöresinde çaresiz, umutsuz gezer. Tabiat gerçeklikten uzaktır, hayat çok uzun zaman önce yaşanmış, onu yaşayanlarca birilerine anlatılmış, şair de aklında kalanları bize aktarıyor gibidir. Gerçeklikten kopukluğu, anlam ögelerinin taklitle çoğaltılmasından kaynaklanır. Her şair kendisinden önce yazan şairler gibi algılar kadını da hayatı da. Hatta az sayıdaki kadın şairin şiirlerinde bile aynı taklit çerçeve görülür. Dahası aralarında iki yüzyıl bulunan iki şiiri birbirinden ayırmak bazen
ancak uzmanların başarabileceği kadar zor bir iştir. Değişmeden, hep aynı şeyleri söyleyerek ustalık gösterisi çerçevesinde devam eder gider.
Bu parçada divan şiirine yöneltilen eleştiri;
I. özgünlük
II. etkileyicilik
III. evrensellik
IV. gerçekçilik
V. tutarlılık
kavramlarından hangilerinin olmamasına bağlanmıştır?