(I) Betonlaşma olgusu yalnızca kentlerin değil, insanının da dokusunu değiştirdi. (II) Yirmi yaşımda ayrıldığım Gaziantep o zamanlar büyükşehir değildi. (III) Hele “marka şehir” hiç değildi, nüfusu azdı. (IV) Sessiz fakat görgülü ve zarif hem kendine hem de çevresine saygılı, ‘‘sözü senet’’ olan insanların kentiydi. (V) Kenti çevreleyen zeytin, fıstık, dut ağaçları, bağlar, kentin içine dek sokulmuştu. (VI) Kentin kuş bakışı haritasında en çarpıcı renk olan, otuzdan fazla üzüm çeşidi yetiştirilen bağlar da yok artık.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde beğeniye yer verilmiştir?