Yakın dönemin romanları üzerine yapılan yeni bir çalışmada Abdülhak Şinasi Hisar’ın Ahmet Hamdi Tanpınar ile birlikte “edebiyatımızda yeni bir akımın öncüsü” olduğu öne sürülüyor. Acaba gerçekten öyle mi? Bu soruya olumlu yanıt verilebileceğini sanmıyorum. Ancak bu saptamayı yapan yazarı uzun boylu eleştirmeye de gerek yok çünkü Hisar ile Tanpınar’ın birbirine benzetilmesiyle ilk kez karşılaşmıyoruz. Epeyce yerleşmiş sayabileceğimiz bu kanının tarihi Pertev Naili Boratav’ın 1944’te yayımladığı bir makaleye kadar götürülebilir. Hem Hisar hem de Tanpınar açısından talihsiz olan bu benzetme, 1940’lar için kısmen hoş görülebilse de bugün maalesef çok muğlak bir edebiyat tarihi kavrayışını temsil ediyor. İki yazar arasında bulunduğu varsayılan benzerlikten yola çıkacak biri, Türk edebiyatında modernleşmenin nasıl gerçekleştiğini, modernin gelenekselden nasıl ayrıldığını, bu kopmaya aracılık eden estetik kanalların neler olduğunu bir türlü anlayamayacaktır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine özellikle başvurulmuştur?