Özel sektörün yetersiz kaldığı durumlarda, yatırımların devlet tarafından yapılmasını öngören ilkeye “devletçilik” denir. Devletçilik bir ekonomi politikası olarak ortaya çıkmıştır. Bu sistemde devlet, yatırım yapan vatandaşlarını destekler. Vatandaşların yapamadığı büyük yatırımları ise kendisi yapar. Böylece devletle vatandaşlar el ele vererek ekonomik kalkınmayı birlikte gerçekleştirirler. Devletçilik ilkesi bir yönüyle zorunluluktan doğmuştur. Devletçilik, halkın ihtiyaçlarından doğmuştur. Sosyal devlet anlayışına sahip olan Türk devletlerinde devlet, halkın refahını artıracak çalışmaları yapmakla görevlidir. “Devlet, vatandaşların mesleklerinde çağdaş ölçülere göre ilerlemelerini sağlamalıdır. Bu sebeple vatandaşın eğitimi, terbiyesi, sağlığı ile yakından ilgilenmelidir.” sözüyle Atatürk, devletçiliğin sosyal ve ekonomik boyutuna dikkat çekmiştir. Devletçilik ilkesinin siyasi yönü de vardır. Bir ülkenin tam bağımsız olabilmesi için ekonomik bağımsızlığa da sahip olması gerekir. Oysaki Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde demir yolları, limanlar gibi birçok işletme yabancıların kontrolüne geçmişti. Devletin tam bağımsız olabilmesi için bu işletmelerin millîleştirilmesi gerekiyordu. Devletçilik ilkesi doğrultusunda özel sektör desteklenmiş; özel sektörün yapamadığı demir - çelik, dokuma, şeker fabrikaları gibi büyük yatırımlar devlet eliyle yapılmıştır. Yabancıların elindeki işletmeler, devlet tarafından satın alınarak millileştirilmiştir.
Buna göre devletçilik ilkesi ile ilgili,
I. Cumhuriyetin ilk yıllarında özel girişimin elinde yeterli sermaye olmadığı için uygulanmıştır.
II. Özel girişimin yatırım yapmasını destekler.
III. Bağımsız bir ekonomiyi amaçlar.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?