Eğitim, hukuk, yönetim gibi alanlarda, devlet işlerinin herhangi bir dinin kurallarına göre değil, aklın ve bilimin rehberliğinde yürütülmesine “laiklik” denir. Laik devlette egemenliğin kaynağı millettir. Devlet düzeni ve hukuk kuralları herhangi bir dine göre oluşturulmaz, akıl ve bilim referans alınır. Laiklik; sivil hayatta, demokrasinin temel unsurlarından din, vicdan ve ibadet hürriyeti ile de yakından ilgilidir. İnsanların dinî inançlarında hür olmalarına ve inançlarının gereğini yerine getirmelerine imkân sağlar. Atatürk “Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü demektir.”sözleriyle laikliğin bu yönüne vurgu yapmıştır. Atatürk’e göre “Lâiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi sahte dindarlık ile mücadele kapısını açtığı için gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir.”Laik devlette herkes, istediği dine inanmakta ve inançlarının gereğini yerine getirmekte özgürdür. Devlet vatandaşlarını dinlerine göre ayırmaz ve onlara dinlerine göre muamelede bulunmaz. Dini ve mezhebi ne olursa olsun bütün vatandaşlarını eşit tutar. Böylece toplumsal barışa katkıda bulunur. Laiklik ilkesi doğrultusunda halifelik kaldırılmış, Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarılarak eğitim sistemi modernleştirilmiş, Anayasa’dan “Devletin dini İslam’dır.” maddesi çıkarılmıştır.
Bu bilgilere göre laiklik ilkesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?