Kral Konstantin, hazırlıklarını tamamlayan Yunan ordusuna “Ankara’ya!” emrini verdi. 23 Ağustos 1921 sabahı Yunan ordusunun saldırısı ile Sakarya Meydan Muharebesi başladı. Bütün cephe boyunca çok şiddetli savaşlar oldu. 100 kilometrelik bir cephe üzerinde süren savaşlar sırasında, Türk cephesi yer yer kırılmış, cephenin yönü kuzey-güney doğrultusundan, doğu-batı yönüne dönmüştü. Top sesleri Ankara’dan duyulur hâle geldiğindeYunan süvari öncü birlikleri de Polatlı’ya kadar ilerlemişti. Bunun üzerine Başkomutan Mustafa Kemal, orduya şu emri verdi: “Hattı müdafaa yokur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terkedilemez…” Bu emir ve strateji gereği Türk mevzileri birçok noktada kırıldığı halde, her alan ısrarla savunuldu. Kaybedilen her hattın gerisinde yeni bir savunma hattı oluşturuldu. Düşmanın ilerleyişi yavaşladı ve durdu. 22 gün ve 22 gece devam eden savaş, 13 Eylül 1921’de Türk ordusunun zaferi ile sonuçlandı. Mustafa Kemal Paşa’nın “Sakarya Melhame-i Kübrası” olarak nitelediği bu savaşın kazanılmasında, en küçük rütbeden en üst rütbedeki askerlere; özellikle de Fevzi Paşa ve Başkomutan Mustafa Kemal’e kadar herkesin büyük bir payı vardır. Öyle ki; bu savaşta askerlerine cesaret vermek için ön saflarda vuruşan 350 subay şehit düşmüştür. Bu nedenle Sakarya Meydan Muharebesi’ne “Subay Savaşı” da denir.
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?