Kuvay-ı Millîye, Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra, vatanı işgal eden düşmanla mücadele eden ve azınlık faaliyetlerine karşı çarpışan silahlı grupları ve onlara maddi, manevi ya da fikirsel yardımda bulunan herkesi kapsamaktadır. Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra Osmanlı toprakları, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmeye başlandı. Bu duruma Osmanlı devlet adamlarının, özellikle de Damat Ferit Paşa Hükûmeti’nin seyirci kalması, üstelik halka sükûnet tavsiye etmesi, halkın harekete geçerek kendini savunmasını gerekli kıldı. Ayrıca İtilaf Devletleri’nin azınlık çetelerinin yaptığı eylemlere göz yummaları hatta onları kışkırtmaları, güvenlik sorunlarını iyice artırmıştı. Osmanlı ordularının dağıtılmış olması ve güvenlik güçlerinin etkisizleştirilmesi, Türk halkını bu saldırılar karşısında tamamen savunmasız bırakmıştı. Türk milleti, Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra başlayan işgallere, azınlıkların emellerine ve taşkınlıklarına karşı, vatanı koruma ve bağımsız yaşama isteği doğrultusunda örgütlenmeye başladı. Bunun sonucu olarak ortaya çıkan direniş hareketine ve teşkilata Kuvay-ı Millîye (Millî Kuvvetler) adı verilmiştir.
Buna göre Kuvay-ı Millîye’nin kurulmasında aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenemez?