I. Bende iyi olan ne varsa hepsini kitaplara borçluyum. Bir kitap sevdalısıyım ben. Kitaplardan ve yazarlarından söz ederken büyük bir heyecan duymamam imkânsız. Bu ilginç gelebilir size ama bir gerçek. Hatta belki de yaşadığım duygulara, bir insanın coşkun hevesleri denebilir. Ne denirse densin, bu sevdadan kurtulmam olanaksız.
II. Her kitaptan, kulağıma bir ses gelir. Bu öyle bir sestir ki bir vapurdan belediye otobüsüne, bir kişinin çocukluğundan yetişkinliğine; başka bir deyişle farklı mekânlara ve zamanlara değin uzanır. Ses, bana ne denli güçlü çarparsa fikir mağaramda o oranda yankı bulur. Yazarı sayfa sayfa dinledikten sonra söz sırası benim zihnimde beliren duygu, düşünce ve çağrışımlara gelir.
III. Bir yazar olarak şunu söyleyebilirim ki kitaplar, bana yaşamda yol gösterir. Gerçi yaşamı az çok tanırım ama yine de okuduğum her şey insanın bilmediğim veya daha önce fark etmediğim bir yanını bulup çıkarmış, önüme sermiştir. Belki de koca bir kitapta beğeneceğim tek bir cümle bulabilirim ama bu tek cümle beni insanlara yaklaştırabilir.
Numaralanmış metinlerden hangileri “İyi kitapları okumak, bu kitapların yazarlarıyla konuşmak gibidir.” sözü ile aynı iletiye sahiptir?