Aksaray’daki bir muhasebe bürosunda kurulan sete bacaklarım titreyerek gittim. Masanın arkasındaki deri koltuğa oturduğum o ana kadar oyunculukla ilgili hiçbir tecrübeye sahip değildim. Ancak kamera karşısına çıkmadan önce, usta bir oyuncu olan rol arkadaşımın söylediği şu sözler beni biraz rahatlattı: “Sakın rol yapmaya kalkma! Sinemanın oynayan bir oyuncuya ihtiyacı yok.”
Bu parçada geçen “oynayan bir oyuncu” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?