HABBE KADIN (Kumru Hanım’ı bir hâlde getirir ki, kâh ağlar gibi gözlerini oğuşturur, kâh bir eliyle yüzünü kapayıp parmaklarının arasından yan yana Müştak Bey’e bakar.)
– İşte efendim, asıl gelin hanım!
EBÜLLÂKLÂKA (Habbe Kadın’a)
– O neye ağlıyor?
Sakın damat beyimizi istememezlik etmesin?
HABBE KADIN (Kumru Hanım’la kulak kulağa fısıldaştıktan sonra)
– Efendim, ağlamasının sebebini sordum, anladım. Öyle, zannettiğiniz gibi değilmiş.
EBÜLLÂKLÂKA
– Eyy, nasılmış?
HABBE KADIN
– Ah, zavallı dertli tazecik! Evveli damat beye varamadım diye kahrından pek çok ağlamış. İşte o boş yere döktüğü gözyaşlarına acıyıp da şimdi ona ağlıyormuş.
EBÜLLÂKLÂKA (Kumru Hanım’a, yavaşça)
– Ağladığını gördükçe öyle yüreğim kalkıyor ki, merhametimden yengeliğini kendim edeceğim geliyor. (Kumru Hanım’ı Müştak Bey’e el ele vererek) Alınız efendim, artık yüzünü güldürmenin çaresine bakınız. Hemen hoş hâl ile geçinmenizi can ü gönülden dua ederim.
(Hikmet Efendi’ye) Bence daha bir işiniz kaldı mı?
HİKMET EFENDİ
– Hayır. Fakat güveyle gelinden başka, evde bulunanların cümlesini beraberce götürmenizi rica ederiz.
I. Komedi türünde yazılmıştır.
II. Görücü usulü evlilik konu olarak işlenmiştir.
III. Geleneksel tiyatrodon izler taşımaktadır.
IV. Dönemin gelenek ve göreneklerini yansıtmaktadır.
V. İlk oynanan tiyatro örneğidir.
Şair Evlenmesi’nden alınan bu parça ile ilgili olarak söylenen yargılardan hangisi yanlıştır?