Sedef kakmalı ata yadigarı kutuyu, annesinden kalan birçok parça ıvır zıvırla birlikte kaldırıp bir köşeye koymuştu. Sakine Hanım’ın bu durgun ve tuhaf hâli toz aldığı günlerin birinde bu kutuyu fark etmesiyle başlamıştı. Kutuyu odadan odaya dolaştırmış sonunda misafir odasının başköşesine koymayı uygun bulmuştu ama hâlâ içi rahatlamamıştı. Bu kez de kutunun yerinde durup durmadığına takmıştı.----
Bir hikâyeden alınan bu metin aşağıdakilerden hangisiyle devam ettirilirse “zaman” unsuru belirgin olur?