Üçüncü Türk Dil Kurultayı’nın ikinci günü, 26 Ağustos 1936’da, Dolmabahçe Sarayı’nda, Atatürk’ün de bulunduğu toplantıda, bütün dünya dilcilerine bu atasözünü aynı düşüncelerle açıkladım. Oturum arası, ilk kadın milletvekili Satı Kadın yanıma gelerek, sizi Atatürk çağırıyor, dedi. Atatürk, toplantı salonunun yanındaki bir salonda, bir koltukta dinleniyor, etrafında ayakta duranlarla konuşuyordu. Beni görünce, kalktı, omzumu sıvazladı: “Güzel yazmıştın, güzel de okudun.” dedi. Özellikle tezin son cümlesi hoşuna gitmişti: “Ata kelimesi Türklük kadar eskidir ve Atatürk kadar bizimdir.” demiştim. O zamanın gençlerinin birinden bu sözü duymak Atatürk’ü ayrıca mutlu etmişti.
Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?