Hipokrat, pek çok hastalığın tedavisinde güneşin faydalı olduğuna inanıyordu. Ama güneş ışığına tıp dünyasından asıl ilgi, güneş ışığının bakterileri öldürdüğünün ve çocuklarda görülen raşitizm sorununun keşfedilmesiyle 20. yy’ın başlarında başladı. 1920’lerin sonlarına gelindiğinde güneş ışığının her derde deva olduğu düşünülüyordu. Daha sonra bilim insanları, cildin güneş ışığındaki UVB’ye maruz kaldığında vücutta D3 vitamini sentezinin arttığını keşfettiler. Diğer yandan ise İngiliz araştırmacı George Findlay 1928’de fareleri düzenli olarak UV ışınına maruz bıraktığında ciltlerinde tümörlerin geliştiğini gözlemledi. O zamandan beri birçok çalışma, UV ışığının cilt hücrelerindeki DNA mutasyonlarını tetikleyerek, potansiyel olarak kansere yol açtığını gösteriyor.
Bu parçada üzerinde durulan konu aşağıdakilerden hangisidir?